Dijital Model Fabrika yol haritamızın en önemli modüllerinden birisi, hatta belki de en önemlisi Yalın Liderlik diyebiliriz. Liderlik olmadan hiçbir dönüşüm olamayacağı gibi yalın ve Dijital Dönüşümün de gerçekleşmesi mümkün değil.
Liderlik ve yöneticilik genellikle karıştırılır. Her yönetici bir lider olamadığı gibi her lider de yönetici olmak zorunda değildir. Yöneticinin temel görevi idare etmek, mevcut statükoyu korumak ve şirket stratejisine göre geliştirmektir. Lider ise vizyonu olan, o vizyona ekipleri sürükleyen, ilham veren, statükoyu bozup yepyeni bir statüko oluşturmaya çalışan, konfor alanından bir başka konfor alanı için çıkan ve çıkaran kişidir.
Söz konusu yalın ve dijital dönüşüm olunca kurumların önünde pek çok bariyer var. Daha evvel alınmış başarısız danışmanlıklar, kifayetsiz danışmanlar, kifayetsiz yöneticiler, konfor alanından çıkmaktan çok da hoşlanmayan iş kültürleri, sistemsizlik gibi hızlıca ekle gelen birçok bariyer var. Bunlardan dolayı da işletmelerde değişim ve dönüşüme ciddi bir direnç oluyor ancak şu anda dönüşümü başlatmak için aslında önemli bir motivasyon kaynağı var: Korku.
Firmaların yöneticilerinin korkması lazım çünkü Endüstri 4.0‘la birlikte iş yapış yolu ve yöntemi çok değişecek, yani işletmeler artık dönüşmek zorundalar. Dönüşmeyenler dijital çağın dinozorları olacaklar. Gelişen sanayi paradigması buna uyum sağlayamayan firmaları buzul çağda nesli tükenen canlılar gibi hareket edemez hale getirecek ve yok olacaklar.
Bunun olmaması için öncelikle üst yönetimlerin ve hemen ardında orta ve alt kademe yöneticilerin Yalın ve Dijital Dönüşüm için eğitim ve danışmanlık almaları, kendilerini geliştirmeleri ve öğrendiklerini uygulamaları gerekiyor. Tabii eğitim ve danışmanlık almaları lazım derken, yetkinliğini ispatlamış kurumlardan bu hizmetlerin alınması lazım. Türkiye’deki danışmanlık sektöründeki temel problem çok kolay danışman ve uzman olunabilmesidir. Türkiye’de esasında en kolay olunan meslek müteahhitlik değildir, danışmanlıktır. Bunun için ne bir belge ne de bir ruhsata ihtiyacınız vardır. 18 yaşında bile olmanıza gerek yok. Kendinize uzman ya da danışman demeniz yeterlidir. Mezuniyetin hemen ardından uzman veya danışman sertifikası alınabilen bir yerde bundan mustarip çok sanayicinin de olması normaldir. Hiç operasyonel ekip yönetmemiş olmasına rağmen, bir organizasyonu bir noktadan bir noktaya taşımamış olmasına rağmen (ekibin bir parçası olmak liderlik etme yetkinliği kazandırmaz) yalın liderlik eğitimi veren danışmanların olduğu, küçük bir işletmede 2 sene yöneticilik tecrübesi olan bir kişinin 3 fabrika kurduğunu söyleyerek iş aldığı, 2 sene büyük bir firmada tedarikçi geliştirme yaptıktan sonra tüm firmaları geliştirebileceğini düşündüğü, hayatında kurumsal iletişimden başka bir şey yapmamış kişinin stratejik yönetim danışmanlığı yaptığı, yurtdışında 2 firmaya aitmiş gibi web sitesi açıp LinkedIn profiline bu firmalarda danışmanlık yapıyormuş gibi yazdığı bir danışmanlık sektöründe daha çok can yanması normaldir.
Bu sebeple hep dediğim gibi; hemşireye, hasta bakıcıya, pratisyen hekime, teorisyen hekime değil, operatör hekime ameliyat olunur ve ameliyat olmadan önce de geçmiş başarıları sorgulanır. Hangi kuruma nasıl liderlik ettiği eğitim ve danışmanlık faaliyetleri esnasında kurumu nasıl yönlendireceğinin göstergesidir, kurumunuza ne katacağının göstergesidir. Aksi takdirde 3 sene boyunca 5S yaparsınız.
Liderlik ilkelerle yapılır ve şu anda iş dünyasının temel sorunlarından biri ilkesizlik. Durum bu olunca olmayan ilkelerinizle hizalanacak kişiler ve ekipler oluşturamazsınız. Arkanızdan gelmesini beklediğiniz kişi sizi ne için takip edecek? Sadece maddi sebeplerle takip edecekse bu korsanların şeflerini takip etmesinden farksız olur, sürdürülebilir değildir. Lider sistemleri değiştirir, atar, yeni sistemler getirir. Bu sistemlerin çalışması için sorumluluklar verir, takip eder ve yaptığı en önemli şey, ilkeleri ışığında şekillenmiş sistemlerle amaca ulaşmayı sağlayacak bir kültür oluşturmaktır.
Liderlik ebeveyn çocuk ilişkisine çok benzer. Her ebeveyn aslında evde bir liderdir. Çocuğuna liderlik yapar. Bebeklikten yetişkinliğe doğru büyürken nasıl bir birey olacağını belirleyen, ebeveynin nasıl bir liderlik yaptığıdır. Çocuğunuz yanlış bir şey yaptığında gülüyorsanız, tekrar aynısını ve daha fazlasını yapmasını bekleyebilirsiniz. Yere çöp atma deyip atıyorsanız, onun da atmasını bekleyebilirsiniz. Siz yapmadığını halde o sınırlarını test etmek için sizin ilkelerinize aykırı şeyler yaptığında sessiz kalıyorsanız, sınırlarınızı zorlamaya devam edecektir. Sınırlarınızı zorladığında yorgun olduğunuz veya daha fazla stres kaldırmayacağınız veya yeterli cesareti bulamadığınız için harekete geçmiyorsanız, önlem almıyorsanız bir bakmışsınız kendinizi sınırları delik deşik olmuş hatta toprağınız dahi kalmamış, misafir konumunda size ait olmayan kurallara göre hareket etmek zorunda kalmış vaziyette bulabilirsiniz. Ancak onu uyarırsanız, sevginiz ve otoriteniz ile ona yol gösterirseniz doğruyu uygulayacaktır. Organizasyonlarda da aynıdır.
Sinan Canan’ın liderlikte tanımladığı kilometre taşları çok hoşuma gidiyor. Yukarıda anlatmaya çalıştıklarımla ilişkilendirecek olursak; lider olmak için önce NİYET edersiniz, sonra kendinizi geliştirmek ve bir liderlik modeli oluşturmak için GAYRET gösterirsiniz. Ardından CESARET gösterip denersiniz. Deneyince görmeye başlarsınız ve BASİRET kazanırsınız. Deneyimledikçe anlamaya ve bütünü kavramaya, hâkim olmaya başlarsınız ve FERASET ortaya çıkar. Feraset ortaya çıkınca yapabildiklerinize, dönüştürebildiklerinize HAYRET edersiniz ve sonrasında yaptığınız işe hükmetmeye başlarsınız, HİKMET’le yönetmeye başlarsınız. Bundan sonra artık MERHAMET’le liderlik yapmayı öğrenmeniz gerekir.
Yukarıda bahsettiğim yetkinliği oluşmamış danışmanlara dönüşümünüzü emanet etmek cesaret veya şanslıysanız basiret fazındaki bir kişiye dönüşümünüzü emanet etmek olur.
Endüstri 4.0, Yalın ve Dijital Dönüşüm, Operasyonel ve Organizasyonel Mükemmellik konuları en azından feraset ister. Geç kalmadan Endüstri 4.0 yolculuğunuzu planlayın ve harekete geçin.